Röportaj

• Faaliyetinizin yerel geleneklerle herhangi bir bağlantısı var mı?

  Yaşadığım köyde, uluslararası üne sahip bir çömlek fabrikası 200 yıldır faaliyet gösteriyor. Birkaç yerel çömlekçi hala geleneklerini sürdürüyor ve bu, hepimizin kullandığı geniş bir bilgi tabanı oluşturdu. Ayrıca yerel desenleri de çok ilginç buluyorum.

• Sizi ne ilhamlandırıyor ve ilhamınızı nereden alıyorsunuz?

  Doğa – öncelikle hareketleri ve fenomenleri. Zaman bir süreç veya sürekli değişim olarak tüm işlerimin ortak paydasıdır – bunu yağmurun hareketini tasvir eden damla kaplarımda ve daha çok stilistik bir unsur olduğu tekstil efektli kupalarımda görebilirsiniz.

• Çalıştığınız alanın tehlike altında olduğunu düşünüyor musunuz?

  Genç tasarımcıların porseleni bir malzeme olarak çok az bildiklerini görüyorum; kağıt üzerinde güzel şeyler yaratıyorlar, ancak tasarımları pratikte işe yaramıyor çünkü malzeme bekledikleri gibi çalışmıyor. Genellikle alçakgönüllülük ve malzeme bilgisi eksik oluyor ve bu da uzun vadede sorunlara yol açabiliyor.

• Genç bir porselen tasarımcısına ne gibi tavsiyelerde bulunursunuz?

  Cesaretle deneyin ve daha önce görmediğiniz bir şeyi keşfedene kadar durmayın. Bu zor bir yoldur çünkü trendlerden uzaklaşmak kolay değildir, ancak bir tasarımcı için hedef öncelikle kendi görsel dilini yaratmak olmalıdır.